18 Eylül 2013 Çarşamba

Sangria ve Tapas Cenneti: Barcelona


İspanya denince aklıma çeşit çeşit leziz tapaslar ve sangria geliyor. Barcelona'ya giderken hangi tapas barlara gideceğimizi belirliyordum uçakta. Kısa kaçamağıma dolu dolu bir program yapmıştım.


Barcelona'da havaalanına indikten sonra bir otobüsle şehir merkezine ulaşabiliyorsunuz. Rahat ve ekonomik. Merkezde temiz, güzel ve uygun oteller bulmak mümkün. Bizim otel Plaça de Catalunya meydanına çok yakındı ve dolayısıyla o meşhur cadde La Rambla'ya...

En son Kasım ayında gitmiş olmama rağmen inanılmaz bir keyif almıştım Barcelona'dan. Belki de yazın olan o turist kalabalığının bir nebze çekilmiş olması nedeniyledir. Güneşli havayı fırsat bilerek bisikletle sahil şeridini dolaşmak gerçekten verdiğiniz zamana ve bisiklet kirasına değiyor. Yorulduğunuzda sahil şeridindeki restaurantlardan birinde o çıtır çıtır kızarmış kalamar ve ispanyol birası inanılmaz gidiyor. Dümdüz bir şehir olan Barcelona'da bisiklete binmek keyifli ve kolay.



Elbette görülmeden geçilmemesi gerekenler La Sagrada Familia, Park Güell ve Palau Güell. Gaudi'nin insanı hayran bırakan bu mozaiklerini ve mimarisini görmeden Barcelona ciddi anlamda eksik kalmış sayılır. Palau Güell'i zaten ağzınız açık olarak dolaşıyorsunuz, o kadar etkileyici ve şaşırtıcı. Zamanınız varsa Esglesia de Santa Maria del Mar kilisesi de bir uğramaya değecek güzellikte. Barcelona'nın en iyi Gotik kilisesi olduğunu unutmamak gerek.

                                           
                                                Park Güell
La Sagrada Familia

Palau Güell
Deniz ürünlerini seviyorsanız La Rambla'nın hemen yanındaki Mercat de la Boqueria tam sizlik. Bu açık pazarda satılan deniz ürünleri insanın ağzını sulandırıyor. Bu nedenle hemen yanındaki barlardan birine oturup kendinize bir bira ve deniz ürünlerinden istediğinizi söylüyorsunuz. Çok keyifli ve lezzetli!

     
       


Barcelona'da yemeden dönmemeniz gereken bir başka deniz ürünü ise 'pulpo' yani ahtapot. Kocaman bir tabak ince ince dilimlenmiş ahtapot geliyor ve uygun fiyatı keyfinize keyif katıyor diyebilirim! Ama her zaman söylediğim gibi; mümkün olduğu kadar turistik yerlerdense halkın gittiği tapasçılara gitmenizi tavsiye ederim. Akşam yemekten sonra özellikle yazın, gidebileceğiniz birçok gece kulübü var Barselona'da. Ayrıca sahil kısmında kumar severler için kocaman bir kumarhane bulunuyor. Kısaca Barcelona her zevke hitap ediyor. Keyifli, bu şehirde turist olmak gerçekten güzel.

Unutmadan, sizin de yolunuz Kasım sonu Barcelona'ya düşerse, eski şehir tarafında kurulan Noel pazarına uğrayın. Çok eğleneceğinize eminim. Bizim gibi bir çam ağacına aşık olup İstanbul'a çam ağacıyla beraber dönebilirsiniz!

Barcelona ile ilgili daha çok bilgi, yazı ve organizasyon için bana ulaşabilirsiniz; isvecan@gmail.com


2 yorum:

  1. Çook beğendim. Büyük bir keyifle bir sonraki yazını bekliyorum. Belki bir dahaki İtalya kayak maceranızda benle Ahmetin de fotoğraflarını görürüz de meşhur edersiniz bizi İşvecan hanım. Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Isve cok begendim...ellerine saglikk optum!

    YanıtlaSil