13 Eylül 2013 Cuma

Bir Kış Keyfi: Lech'te Kayak

Tatiller hep iple çekilir. Ancak benim için kayak tatillerinin farklı bir yeri var. Kayak yapmayı hep çok sevmişimdir. Yurt dışında kayağa gitmeye başladığımdan beri bu sevgi bambaşka bir boyuta geçip tutkuya dönüştü diyebilirim :) Bunu şöyle anlatabilirim belki size; bir kayak tatilinden eve dönerken "önümüzdeki sene kayağa nereye gideriz, ne zaman gideriz" diye düşünmeye başlıyorum. Türkiye'de bir liftle çıktıktan sonra inişin sadece 5-10 dakika sürmesi ve pist sayısının az olması kayak keyfini azaltan bir noktaymış meğer. Avrupa'da ise "kayakla seyahat" ediyorsunuz diyebilirim. Sabah haritayı açıyorsunuz ve hangi bölgelerde kaysak diye bakıyorsunuz. Bazen en yukarıya çıkmanız bir saatinizi alıyor. Aşağı inerken kasabaların arasından geçerek istediğiniz yerde durarak kayağın tadını çıkarıyorsunuz. Hiç durmadan saatlerce kayabiliyorsunuz. Durduğunuzda yediğiniz leziz yemekler ise kayağın verdiği keyfi ikiye katlıyor.




Türkiye'den tur şirketleri bazı kayak merkezlerine tur düzenliyor artık. Ancak turla gitmek inanın hiçbir zaman bireysel gitmenin keyfini veremez. Bu nedenle uçak biletinizi alın, kendiniz gidin ve sadece kendinize bağımlı olun! Havaalanından tren veya otobüslerle (özel transferler de var tabii ki) kayak merkezine giderken gördüğünüz yerler, beyaz rüyanın başlangıcı oluyor. Lech şirin küçük bir kasaba. Lech'e Zurich havaalanından direk otobüslerle ulaşabiliyorsunuz. Biz Münih'ten trenle Lech'e geldik. Çünkü Münih uçuşu Zurich uçuşuna göre çok daha ucuzdu. Tren istasyonu Lech'in biraz altında kalan St. Anton'da. Buradan taksi veya dolmuşa binerek Lech'e gidebiliyorsunuz. St. Anton'da bölgedeki kayak kasabalarından biri. Trenden indiğinizde hemen yanınızda pistlerden kayan insanlar görüyorsunuz. Bizim Türkiye'de kayak pistlerine olan ulaşım zorluğu burada yok anlayacağınız.



Lech'in hemen üzerinde kardeşi Oberlech var. Biz Oberlech'te kaldık. Otelimiz çok güzel bir dağ oteliydi. Akşam otelde yediğimiz yemeklerin tadını hala unutamıyorum. Şef yemekten öte sanat eseri yapıyordu adeta. Otelin kayak odası ise piste direk çıkış sağlıyordu ki bu büyük rahatlık. Otelde kalmak yerine kasabanın içinde ev de kiralayabiliyorsunuz. Böylece kasabadaki marketten ve kasaptan alışveriş keyfini de yaşamış oluyorsunuz :)  





Lech'in en meşhur kayak parkuru "The White Ring" . Lech, Zürs, Zug ve Oberlech'i bağlayan bu parkurda yorulduğunuzda oturup leziz yemekler yiyebileceğiniz veya bir şeyler içebileceğiniz kafeler var.  Bu parkurun çok da kolay olduğunu söyleyemeyeceğim. Zürs etabı oldukça zorlu. İki buçuk saat çok az durarak kaydığınız için bacaklar biraz zorlayabiliyor. Ama inanın çok keyifli! Doğanın, yeşilin içinde, sadece kayağımdan gelen kar sesiyle kaymak paha biçilemez bir keyif!


Lech pistlerin rahatlığı, küçük kasaba olması ve genellikle otellerin yarım pansiyon hizmet          vermesi nedeniyle aileler için de çok uygun bir kayak merkezi. Lech'te bar, eğlence yerleri yok. Gece hayatı yerine Lech'in kayak sonrası "after-party"leri meşhur. Nehir kenarında piste bakan otelin barında yer bulursanız şanslısınız. Hem çalan müzik hem de manzarası keyifli. Kayak sonrası bir Prosecco iyi gidiyor :)





Lech, kayak keyfi için her sene gidilebilecek bir yer. Ancak tabii dünyada o kadar güzel kayak merkezleri var ki insan her sene birine gitmekten kendini alamıyor :)

Lech'te kayak keyfi ile ilgili daha çok bilgi ve organizasyon için bana ulaşabilirsiniz: isvecan@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder